Ayasofya Camii Açılışı ve Oluşabilecek Olası Akustik Sorunlar
Ayasofya Camii Açılışı ve Oluşabilecek Olası Akustik Sorunlar
Ayasofya camii ne dair ;
Öncelikle Ayasofya caminin tekrardan iade-i itibarla müzeden
camiye dönüştürülmesi tüm islam alemine hayırlı uğurlu olur inşallah;
Tüm dünyada hem Hristiyanlar için hem Müslümanlar için çok
ehemmiyet kesbeden bu mekanın tarihçesinden biraz bahsedip sonrasında biz
akustikciler için ehemmiyetli olan mimari özelliklerinden bahsetmekte fayda var
;
Ayasofya'nın bir kilise olarak 15 Ekim 360 tarihinde
yapılmış olduğu söylenir. Bir ayaklanma sırasında 20 Haziran 404'de yakılmış ve
416 yılında ibadete açılmıştır. Yine bir ayaklanma sonucu 532 tarihinde yeniden
yakılmış ve aynı yılın 23 Şubatında İmparator Justinyen tarafından Kudüste Hz.
Süleymanın yaptırdığı mabetten daha büyük ve daha süslü olmasını düşünerek
yaptırmaya başlamış ve yapı 27 Ocak 537'de bitirilerek bir törenle ibadete açılmıştır.
Daha birçok tamirler ve değişikliklerler 29 Mayıs 1453
yılına gelen Ayasofya, bu tarihte cami haline getirildi. Güneşin doğduğu tarafa
bakan absid (Mihrap) Kâbe'ye döndürülerek yeni bir mihrap yapıldı. Muhtemelen
batı tarafında ve kubbenin kenarında bulunan kubbeciklerden birinin üst kısmı
delinerek buraya tahta bir minare oturtuldu.
Tarihi bir çok işgale mağruz kalıp , tek bir fetihle şerefgah
olan Ayasofya ,bir çok kez yıkılıp tekrardan yapılmıştır,şuanda gördüğümüz ve
muhatap olduğumuz Ayasofya tarih kitaplarında aynı zamanda 3. Ayasofya olarak
da geçmeketedir.
Mimari özelliği noktasında döneminin en görkemli yapısı
olarak kabul edilir;özellikle devasa kubbesi yapının en dikkat çeken özelliğidir.
Ayasofya'nın bu günkü yazıları, Kazasker Mustafa İzzet
Efendinindir. 7,50 metre çapında dairevi çerçeveler içinde bulunan bu yazılar
gereğinden fazla büyük görünmekle birlikte çok değerlidir.
Ayasofya içinde kullanılan malzemeler Doğu Roma nın bir çok
antik şehrinden getirilen antik parçalarla oluşturulmuştur.Sütunları şimdiki
afyon izmir olarak bildiğimiz şehirlerden özellikle getirtilip yapı içerisinde
kullanılmıştır.
Mermerlerin beyazları dünyaca ünlü olan şimdi ottoman marble
olara bilinen beyaz Marmara mermerinden ,damarlı pembe mermerler afyondan ,sarıları cezayirden ,kırmızıları
ise çeşitli mabetlerden sökülerek yapı içinde kullanılmıştır.
Gelelim biz akustikçiler için işin ehemmiyet kesbeden
kısmına Ayasofya camiinin mimari yapısına;
Ayasofya tek kubbeli bir basilikadır. Bir orta şahın ikiyan
şahın bir mihrap ile birer iç ve dış son cemaat mahallinden meydana gelir.
Binanın mihraptan imparator kapısına kadar uzunluğu 79,29 metredir. Bunlara iç
ve dış son cemaat mahalleri eklenecek olursa 100 metreye yaklaşır.
Kubbe
yüksekliği 55,6 metre ve çapı 67,70 metredir. Kubbe kasnağı 4 pandantif vasıtasıyla
dörtgene çevrilir ve 4 büyük kemer vasıtasıyla 24,30 metre yüksekliğinde olan 4
asıl ayağa dayanır.
İçi tamamen mermerlerle kaplanmış devasa bir kubbesi olan
devasa bir yapı Ayasofya camii;biz cami ses sistemi ve cami akustiğiyle uğraşanlar için tam bir sınav
yeri ;gerek kubbeden dönen sesin kontrol altına alınması gerek yapının içindeki
mermerlerin sesi kaydırması anlaşılır bir ses almayı tam bir paradoks haline
getiriyor.
Ayasofya Cami ses sistemlerinde kullanılması gereken malzemelerin
en başında kesinlikle yalıtım malzemeleri geliyor.Eğer cami bir tadilata girecekse
cami içindeki akustiğe dair bir camii ses sistemcisiyle kesinlikle çalışılması
gerekiliyor.
Ayasofya içindeki gerekli akustik hesaplamalar ve ölçümlerle
çınlama süresi,stereo ses bölgesi,hacim akustiği gibi veriler elde edildikten
sonra ilk yapılacak hamle kesinlikle Ayasofya içinde uygun yerlere yerleştirelecek
akustik paneller olmalıdır.
2008 yılında Kahraman Maraş Abdülhamithan camiindeki
çalışmamızda 3000 metre kare üzerine dört fil ayağıyla yükselen bir kubbeyle
muhatap kaldığımız için akustik panel kullanmak zorunda kalmıştık;cami kubbesinin
kedi yürüme yollarına döşediğim yumurta oluklu akustik panellerle kubbedeki dönmeyi
bir nebzede olsa söndürmeyi başarmıştık.
Ayasofya camiindede kesinlikle bu tarz bir uygulamaya gidilmesi lazım ;ayriyetten cami hoparlörleri kullanılan klasik kağıt hoparlör manteletesinden farklı olmalıdır klasik kağıt hoparlörlerin oluşturduğu uğultunun Ayasofya caminde çok kontrol altına alınabileceğini düşünmemekteyim
Şekilde de görüldüğü standart konveksiyonel hoparlörlerdeki
dağılım Ayasofya camii gibi bir kubbede ciddi feedbacklere ve uğultuları sebep
olacaktır.
Bu sebeple cami ses sistemlerinde Talha Elektronik olarak
özel projelerimiz için transdüser hoparlör kullanmaktayız.
Ayasofya camii ses sistemleri içinde kesinlikle restorasyon
öncesi bir akustik planlamayla berbaer çalışılıp yıllardır özlemi duyulan
camiide kaliteli bir ses yakalanması öncelikli hedefler arasında olmalıdır.
Talha HANÇER